Merhaba ben Veli Alper Hoca.

Merkezi sınavlara öğrenci hazırlarken öğrencimle ve velisiyle doğrudan ve açık bir iletişim kurmayı hedeflerim. Bunu yaparken de öğrencinin ilgi alanları ile kendi kişisel deneyimim arasında bir bağlantı kurmaya çalışırım. Bu şekilde öğrencinin eğer varsa matematiğe olan olumsuz tutumunu aşmasına yardımcı olabiliyorum. Öğrencinin geçmişten gelen endişeye dönüşmüş korkularını da güçlü bir iletişimle aşmasına rehberlik ederim. Başarabileceği konusunda öğrencinin tereddütleri aşılırsa özel derslerin daima çok daha verimli geçtiğini düşündüğümden bu konu benim için oldukça önemli.

Öğrencilerimin hedeflerini keşfetmeleri için de derslerde kendileri hakkında edindiğim bilgilerle onlara rehberlik yapmaya çalışırım. Öğretmeni tarafından önemsendiğini gözlemleyen öğrencilerle yapılan derslerin oldukça verimli geçmesinin yanında, hedef inşa eden öğrencilerin başarılı olma konusunda çok daha azimli olduklarını da zamanla gözlemlediğim için derslerimde bu konuya ayrı bir önem veririm.

21. yüzyılla birlikte öğrencilerden, okullardan ve öğretmenlerden beklenenler çok hızlı bir değişime uğradı/uğruyor. Problem çözme ve eleştirel düşünme becerisi bana kalırsa bu yüzyıldaki bir öğrencinin edinmesi gereken en önemli beceri. Sınavlarda da öğrencilerin en çok bu becerisi ölçülüyor, dolayısıyla bu konu gerçek yaşam deneyimi yanında sınavlara hazırlık için de oldukça önemli hale geldi. Bu becerinin öğrencide gelişmesi için de problemlerdeki parça parça verilen bilgilerin bütünle nasıl ilişki kurduğunu, hangi matematiksel bilginin problemin çözümünde hangi rolü oynadığını alternatif çözüm yollarını irdeleyerek öğrencilerime aktarmaya çalışırım. Böylece hem sınava hazırlık konusunda yol alınır hem de öğrencinin matematiksel bilginin kökenini anlayarak hangi derde derman olduğunu anlaması sağlanır. Bu noktada problem çözme adımlarını takip ederek matematiksel bilgi ile problem çözümü arasındaki ilişkinin güçlü bir şekilde kurulmasına özen gösteririm.

En başta belirttiğim gibi öğrencilerimle kurduğum iletişime oldukça önem veren bir eğitimciyim. İletişim konusunun öğrencilerim için zaman zaman dersin konusundan bile önemli olduğunu düşünüyorum. Bu noktada etkili iletişim kurabilmek için üniversite yıllarından edindiğim tiyatro ve münazara deneyimlerinden faydalanıyorum. Diksiyonun ve ses tonunun doğru kullanımının yanında, jest ve mimiklerin kullanımının öğretmenliği sürekli tekrar eden ve yenilenen bir performans sanatçılığına benzettiğini düşünüyorum. Derste tansiyon artarken ya da öğrencilerin sıkıldıkları anlarda yapılan bir esprinin dersin atmosferini nasıl değiştirdiğini ya da münazara yaparken özellikle dikkat edilen “argümana bağlılık” prensibinin dikkat toparlamakta ne kadar etkili olduğunu yıllardır deneyimliyorum.